17 Mayıs 2016 Salı

Öz'lerin buluşması-3 "Kendini tanı" ile başlanır Sırrını keşfetmeye ayn'aların

Diyarlar gezdim,
Diyemem amma
Nice insanlarla yürüdüm
Ruhunun derinliklerinde ademin

Çocukluğumdan beri,
Diğerlerinin g'özlerinin içinden
B'akmayı sevdim yaşama
Öylece g'özledim nice alemin

Deneyimlerinden öğrendim
Duygularına, düşüncelerine,
Özlerine dokundum,
Ruhların bağlarından okudum

"Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı" sorusuna cevap oldum:
İnsanı okuyan öğrenmeyi de, gezmeyi de,
Sezmeyi de, sevmeyi de bilir,
Hayatın sırrına dokunur,

"Kendini tanı" ile başlanır
Sırrını keşfetmeye ayn'aların

Kısmetine hizmet et, ki,
Bahtın yar olsun,

Öz'gür olsun ruhlar bedenlerde
Ruhunun kanatları bilgelikten doğan aşkla açılsın.

Işık saçılsın alemlere,
Bakalım BİRlikte seyrine diyarların

Uğur Başak Arpacıoğlu
16.05.2016, Kadıköy 

Rüya gibi her hatıra, her yaşantı bana... 
Haydi gel benimle OL, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize...
Ev gibisi yok.. There is no place like home :) 

Mutluluk etimolojik kaynakları : 
Türkçe, Bahtiyar: baht+yar : Bahtı kendine sevgili (yar) olan, bahtı yardım eden, talihli  
Grekçe, Eudamonia: Zenginlik
Latince, Felicita: Refah,bolluk
İngilizce, Happen kök, Happy (talihli, zengin), Hapi (Nil Nehri taşkınlarını, bereketini yöneten doğa gücü, bir Mısır ilahiyeti)  

Diyar: ev, konut, memleket
Ayn: Göz, çeşme, su kaynağı, bir şeyin kendisi, zatı ve aslı gibi



Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan 
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan 
Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan 
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var 

Haydi gel benimle ol 
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize 
Ordaki sevgililer özenip birer birer 
Gün olur erişirler ikimize 

Uzanıp yüreğimin ateşiyle yeniden 
Yıldızları tek tek yakacağım 
Sarılıp güneşlere sevgimizle göklerden 
Mavi mavi taçlar takacağım ne olursun 

Haydi gel benimle ol 
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize 
Ordaki sevgililer özenip birer birer 
Gün olur erişirler ikimize

Sezen Aksu, 1984

Söz: Aysel Gürel, Müzik-Düzenleme: Onno Tunç

12 Mayıs 2016 Perşembe

DUYUMSAMALAR…

Gözlerim dalıyor yine…Boşluğun içine…
Buğulanıyor gözlerimin önündeki Maya’nın yanılsama dünyası…Kalbimle gülümsüyorum.
Bu gözler dalıveriyor başka bir aleme… Orada uyanıyorum ve ruhum gülümsüyor...

İçimdeki sessiz kıpırtı "güven geleceğe, teslim ol'an'da" diyor…
"Çünkü biz size güveniyoruz, inanıyoruz." 

Kulağımın içinde kalp atışına benzer bir ses duyuluveriyor…başka farkındalıklara kapı açan tokmağın vuruşu gibi :

Rahimdeki fetüs gibi insanoğlu bu zamANlarda...
Sürekli değişim, dönüşüm içinde… 
Kendine neler olduğunu, buraya nereden düştüğünü, kimin düşü olduğunu bilmeden
Nereye doğacağını görmeden, gelişimini sürdüren…
Yeniden doğmaya hazırlanıyor, madde kozasının içinden... 

Rahman ve Rahim...  
Ve B’rahmin… 
Merhametle kucakla geleceğin çocuğunu  
O senden doğacak...ufuktan birazdan yükselecek "Doğan Güneş" gibi. 

B'aşk'la, Kadıköy'de, 12.05.2016

Brahma'nın kökeni "Brah"tır ve büyümek, sayı olarak çoğalmak anlamına gelir.
Rahman Kur’anda geçen Arapça olmayan kelimeler arasında sayılır. Rahman ve Rahim kelimelerinin kaynağını aldığı RHM kökü Akadca gibi antik diller başta olmak üzere birçok Ortadoğu, İran ve Hint dillerinde ortak kullanımlara sahiptir. Kelimenin hangi dilden kaynaklandığı ve diğer dillere geçtiği konusunda dillerin gelişim evreleri, tarih ve kronoloji bilimlerinden faydalanılabilir. Rahman, Rahim ve İbrahim gibi kelimelerin kökenleri konusunda bu kökten gelen kelimelerin eski dünya dillerinde meşhur ve yaygın olduğunu görüyoruz; Akadcada dölyatağı, rahîm (remu), merhamet eden tanrı (remânu), Aramice rahîm, merhamet (rhm), İbranîce rahîm, merhamet (raham), Hindçe iyilik tanrısı (Brahma) hep aynı kökten… Sevginin ve merhametin babası anlamına gelen Eb-Raham’ın bütün Sami dillerinde ve hatta Hindçede bile kullanıldığını görüyoruz. Buralardan evrilerek Arapçaya İbrahim olarak geldiği anlaşılıyor.
Rahman, Yaratıcı'nın en güzel isimlerinden ve sıfatlarından biridir. İbranî kökenli olduğu da ileri sürülen Rahman kelimesi; rikkat (sevecenlik), karşılıksız yardım iyilik, bağışlama, acıyıp esirgeme anlamlarına gelen "rahmet” kelimesinden türetilmiştir. Rahmetin en yüce derecesine sahip olan demektir. Yani rızıkları, ihtiyaçları ve her türlü iyilikleri bağışlama hususunda, rahmetini yarattığı varlıklardan hiç esirgemeyen demektir. 
Hz. İbrahim (as) M.Ö. 2000′li yılların başlarında yaşamış, üç göksel dinin ve bu dinlerin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen peygamberdir. (Mısır'da Akhenaton) Doğduğu ve yaşadığı yerler hakkında üç dinin kitaplarında ve bilginlerin verdiği bilgilerde farklılıklar vardır. İslâmi kaynaklara göre Hz. İbrahim, Harran’da dünyaya gelmiş, sonra babası ile Babil’e gitmiştir. Harran, bilindiği gibi günümüzdeki Şanlıurfa ili sınırları içindedir.