17 Şubat 2015 Salı

Happiness in labor / Emekteki mutluluk "Bir erdem olarak çalışmak"

"To be without desire is to be content. But contentment is not happiness. And in contentment there is no progress. Happiness is to desire something, to work for it, and to obtain at least a part of it. In the pursuit of beloved labor the busy days pass cheerfully employed, and the still nights in peaceful sleep."

Arzusuz olmak tatmin olmaktır. Ancak tatmin olmak mutluluk değildir. Ve tatmin varsa gelişme yoktur. Mutluluk, bir şeyi arzulamak, bunun için çalışmak, ve bunun en azından bir kısmını elde etmektir. Sevilen işin peşinde geçirilen yoğun günler neşeli meşguliyetlerle ve sakin geceler huzurlu bir uyku ile doludur.

"For labor born of desire is not drudgery, but mainly play. Success brings hope, hope inspires fresh desire, and desire gives zest to life and joy to labor. This is true whether your days be spent in the palaces of the powerful or in some little green byway of the world."

Arzudan doğan emek angarya olmaz, daha çok bir oyundur. Başarı umut verir, umut taze arzu ilham eder, arzu yaşama keyif katar ve emeğe coşku ve neşe katar. Günlerinizi güç merkezlerinin saraylarında veya dünyanın az bilinen bir yerindeki yeşillikler içinde de geçirseniz gerçek budur.

"Therefore, while yet you have the strength, cherish a desire to do some useful work in your little corner of the world, and have the steadfastness to labor. For this is the way to the happy life; with health and endearing ties, it is the way to the glorious life."

Bu nedenle, henüz gücünüz varken, dünyanın üzerindeki size ait küçük köşenizde bazı yararlı işler yapmak arzusu besleyin ve emeğinize sadık olun. Çünkü bu mutlu yaşamanın yoludur; sağlıklı ve sevgi dolu bağlar ile...Bu onurlu bir yaşam yoludur.

Max Ehrmann 1872 - 1945
Max Ehrmann, a poet and lawyer from Indiana, USA, wrote famous Desiderata in 1927. Meaning “things that are desired".

Max Ehrmann, amerikalı bir şair ve avukattır. Ünlü Desiderata şiirini 1927'de yazmıştır.  Desiderata : İngilizce "desire=arzu"dan, arzulanan şeyler anlamında.

Labor :  1. Emek, çaba, iş  2. Doğum sancısı

Labor kelimesi etimolojik olarak Labrys ve Labranda kelimeleriyle ilişkilidir.

Labrys, çift taraflı baltadır. Kudret, güç ifadesidir. Bir tarafı dış, fiziksel dünyadaki çalışmayı, diğer tarafı iç dünyamızdaki metafiziksel çalışmayı, kişiliğin şekillendirilmesini anlatan bir semboldür.

Çalışmak, bir erdemdir. Çalışmak, kendimizi ve dünyayı daha iyi yapmak için yüksek bir hayali, bir ideali gerçekleştirmek için faal olmaktır.
Kalpten yapılan işler, insanı dönüştürür, kendini tanıma yolunda nice iç dehlizlerin keşfine sebep olur. Kalpten yapılan işler, akıl ile yapılan organizasyonu daha yüksek bir sezgisel zeka ile besler, dış engellerin aşılmasını destekleyen güçleri ortaya çıkarır. Kalpten yapılan işler, ellerin, bedenin yükünü hafifletir...Eldeki baltayı ışıldayan bir meşaleye dönüştürür...

Bir erdem olarak çalışmak, içimizdeki güçleri uyandırabilecek bir anahtardır, aklı-kalbi-elleri birleştirir ve böylece iradeyi, zekayı ve sevgiyi kanalize etmemizi ve maddeye şekil vermemizi sağlar.

Labranda, Muğla ili, Milas ilçesinin 14 km uzağında, Karyalılar için çok önemli olmuş, çift baltalı tanrı Zeus Labraundos (Ζεὺς Λάβρανδος) kültünün kökeni olan merkezdir.

Labranda kelimesi Labyrinth= Labirent'in etimolojik kökenidir.

Grek mitolojisinde labirent (labyrinthos) Minos Kralı Daedalus'ın Girit adasında Knossos'ta canavar Minotaur'u tutabilmek için yaptırdığı özel bir yapıdır. Thezeus mitosu, bu labirente girerek (kendi derinlikleri ve kişiliğinin karanlıkları) çift taraflı baltasıyla Minotaur'u (düşkün nefsini, kişiliğinin kusurlarını) öldürerek zafer ile cehenneminden çıkan kahramanı anlatır.

Labirentin stilize edilmiş hali "meander" motifidir ve kadim bir sembol olarak zamanın içinde pek çok yerde karşımıza çıkar. Meander sembolü, adını kıvrıla kıvrıla kilometreler katederek Ege Denizi'ne dökülen Menderes nehrinden alır. Büyük Menderes nehrinin doğduğu dağların eteklerinde tarihte bir keşfe çıktığımızda, tam da bu bölgede kurulmuş antik kent Labranda'yı (Labirent ve Labrys'ın kökeni) bulmamız tesadüfler olmadığını kanıtlar...

İşlerini ve günlerini*, iç ve dış keşfe ve keyfe dönüştürebilen insAN labirentinden çıkışın akışındadır...

Mutlu çalışan (hedefine varamasa bile) o yolda olmanın keyfiyle emekler...
Mutsuz çalışan emeklilik bekler...

Akan su yosun tutmaz.
İş’leyen demir pas tutmaz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz...

Uğur Başak Arpacıoğlu, 17.02.2015, Moda

* İşler ve günler ( Erga kai Hemerai) Heseidos. M.Ö 8.yy'da yaşamış Yunan ozanın en önemli epik iki eserinden biridir.  Hesiodos, kardeşi Perseus'a çalışmanın ve adaletin erdemlerini göstermek
için "İşler ve Günler"i yazmıştır. Bu mitolojik eser, Eris (geçimsizlik) ile Dike(Adalet) arasındaki kavgayla başlar. İlk bölümde, Hesiodos kardeşine, demir çağından bu yana çalışmanın neden tüm insanların ortak yasası olduğunu anlatır, ikinci bölüm, ev idaresi, çiftçilik ve gemicilik işleri üzerine öğütleri içerir ve Perseus'a yılın her mevsiminin kendine özgü etkinlikleri olduğunu kanıtlamaya çalışır. En son bölümse, yılın hangi günlerinin hangi işler için elverişli olup olmadığını gösteren bir takvimi kapsar.
Heseidos'un diğer önemli eseri olan Tanrıların Doğuşu ( Teogoni) de evrenin, dünyanın, yaratımın ve varoluşun kökeni üzerinedir. Bu eserlerde insanlığın beş çağı, Horalar (mevsimler) ve Moiralar ( yazgılar), Pandora'nın kutusu, Prometheus gibi insanlığın kollektif hafızasına dair çok önemli sembolik anahtarları buluruz.








"It has been a hard days night"  Beatles 


14 Şubat 2015 Cumartesi

Sonsuz AŞK, Zam'ANsız AŞK, Bitmeyen AŞK

Aşk üzerine yazılmış en muhteşem şiirlerden biri bu...

Her okuduğumda ruhumu kavrayıp avucunda titreten, kalbimde rüzgarlar estiren, beynime yayıldıkça genişleyen bu mükemmel şiirin daha çok bilinmesini ve özellikle bugün sizlere bir hediye olarak sunmayı istedim tüm kalbimle...

Türkçe çevirisini bir türlü bulamayınca, aslının yanına varamayacağımı bile bile, elimden geldiğince, kalemim, aklım döndüğünce çevirmeye çabaladım. Yeterli olmadığını biliyorum, eksikler, hatalar için lütfen kusura bakmayın… Bakma Tagore n'olur...

Hiç kolay değil kelimelerin ustası bir şairin ruhsal, zihinsel, duygusal derinliğini başka bir dile döndürebilmek...Sen şiirin, şiir senin içinde dönüp dururken...

Tagore’nin "Unending Love" adlı şiiri birçok boyutta dans edip, paralel oktavlara katman katman açılırken, kelime kelime anlamaya çalışmadım, akışına girip Öz'üme ulaşan titr'eşim'lerini duyumsadım...Kah iç çekişlerle, kah gözlerimden süzülen yaşlarla, kah gülümseyerek...Faniliğimin içinde saklı ebediyetin sezgisiyle...Zamanın koridorları içinde gezinerek....bu şiirin ezgisiyle...

Sonsuz, zamansız, bitmek tükenmek bilmez Aşk..."Unending Love" ile işte böyle anlatılırmış... Aklı ve kalbi birleştirip insanı başka boyutlara taşıyan usta şair, ressam ve müzisyen Tagore’nin ruhu ile Aşk taşmış dizelerden, Öz'lerde yankılanacak ebediyen…

Sizlerden bir ricam var, lütfen önce şiirin orjinalini okuyun...

Bir de dileğim; "Kutsal Aşk hüküm sürsün yeryüzünde"... Aşk olsun... Aşk KUT'lu OLsun...

UNENDING LOVE


I seem to have loved you in numberless forms, numberless times… 
In life after life, in age after age, forever.
My spellbound heart has made and remade the necklace of songs,
That you take as a gift, wear round your neck in your many forms,
In life after life, in age after age, forever.

Whenever I hear old chronicles of love, its age-old pain,
Its ancient tale of being apart or together.
As I stare on and on into the past, in the end you emerge,
Clad in the light of a pole-star piercing the darkness of time:
You become an image of what is remembered forever.

You and I have floated here on the stream that brings from the fount.
At the heart of time, love of one for another.
We have played along side millions of lovers, shared in the same
Shy sweetness of meeting, the same distressful tears of farewell-
Old love but in shapes that renew and renew forever.

Today it is heaped at your feet, it has found its end in you
The love of all man’s days both past and forever:
Universal joy, universal sorrow, universal life.
The memories of all loves merging with this one love of ours –
And the songs of every poet past and forever.

Rabindranath Tagore (1861-1941)

* Şiirin orjinali Bengalce. İngilizce çevirisi Tagore ile uzun seneler birlikte çalışmış William Radice tarafından yapılmış. 

SONSUZ AŞK


Seni sayısız şekillerde, sayısız kereler sevmiş gibiyim 
Ardarda dizilen yaşamlarda, çağlar boyunca, ebediyen. 
Bir büyü ile bağlanmış kalbim ezgilerin kolyesini yaptı ve yeniden yaptı,
Bir hediye olarak aldığın, boynunda, birçok şekillerinde taşıdığın,
Ardarda dizilen yaşamlarda, çağlar boyunca, ebediyen.

Ne zaman aşkın eski kroniklerini duysam, kadim acısını,
Onun ayrı veya birlikte olma antik masalını.
Geçmişe bakakalıp daldığımda, sonunda sen beliriyorsun
Bir kutup yıldızının ışığına bürünmüş, zamanın karanlığını delip geçen:
Bir görüntü oluyorsun sen, hatırlanacak ebediyen.
  
Sen ve ben buraya kaynaktan getiren akıntı üzerinde sürüklendik.
Zamanın kalbinde, BİRbirine aşk.
Milyonlarca aşığın yanında oynadık biz, hissedar olduk
Buluşmanın tatlı utangaçlığına, vedalaşmanın aynı sıkıntılı gözyaşlarına
Eski Aşk fakat şekillerinde yenilenen ve yenilenen ebediyen 

O bugün ayaklarına kapandı, kendi sonunu sende buldu
İnsanlığın tüm günlerinin aşkı, hem geçmişte hem ebediyen  
Evrensel neşe, evrensel keder, evrensel yaşam.
Tüm aşkların anıları bu BİRicik aşkımız ile birleşiyor
Ve tüm şairlerin şarkıları geçmişte ve ebediyen.

Rabindranath Tagore (1861-1941)

* O = Aşk
Çevirmeye çalışan: Uğur Başak Arpacıoğlu, Şubat 2015






10 Şubat 2015 Salı

Mutluluk Öz'den yayılan Aşk'tır...bahtiyar OLalım...

Mutluluğa ermek kendinizi bulmaya benzer...
Mutluluk bulunmaz, mutluluğu inşa edersiniz.
Adına yaşam denen kendini gerçekleştirme serüveninde,

Kim olduğunuzu,
Kim olmak istediğinizi,
Öz'ünüzü bilirseniz,

Sizin için en uzun vadede en anlamlı olan, varoluşunuza anlam katan,
ve yaşamınızda derin tatmin hissi veren şeyleri yaparak
Mutluluk patikasının taşlarını öz'enle ellerinizle döşersiniz...

Mutluluk, düşüncelerinizin, sözlerinizin ve eylemlerinizin birbiriyle ve Öz'ünüzle uyumlu olmasıdır.

Öz'ünüze ve Hakikatinize sadık kalın.

-ki - Mutlu OLun...mutlu edin...

Tam olarak hatırlamasanız da derin sezgisine sahip olduğunuz,
Ruhunuzla verdiğiniz s'ÖZ'lere sadık kalın.

ki Aşk olsun...

Onu dışımızda dilenerek, dillendirerek aramak yerine,
Öz'deki cevheri keşfedip parlatarak
İçeriden dışarıya doğru yaşayalım
Cömert ellerle Nar-ı Aşk'ı yayalım

Kendini bul'AN
OL'an ile mutludur.
Kendini bil'EN
Hakiki Aşıktır...

Aşkı Öz'de arayana
Bahtı YAR OLur...

Kadrini bil'en Sevgililer KUTlu ve MUTlu OLsun...


Uğur Başak Arpacıoğlu, 08.02.2015
İlham ol'anlar:
COME't Lovejoy
O'Fortuna
"Taştın yine deli gönül" Yunus Emre


DURU
Dur
Duraksız
Düşüncelerin peşinde
Koşa dur
Dır dır dır
Dur dur dur
...
Dur’duru’labilen zamAN
Var mıdır ?
Ya zam ansız olan ?
...
(Bir iç çekimi)
...
Tinsel sudur
Aşk
İçersin
Sudür eder göklerden
Kendinden (diğerlerine) geçersin
...
İşte budur..
AŞK
Durudur

Dur
Ses etme
Soluk verme...
İçindeki O’dur.


B_flex
Su akar, deli bakar.
Yuvada: “Sihirli krallığım dertsiz başım”







5 Şubat 2015 Perşembe

Neden mutlu olamıyoruz ?

Sürdürülebilir mutluluğu arıyorsan, 
Onu zamANsız, kalıcı olan şeylerde ara, kısa vadeli zevklerde değil... 
Yaşamını anlamlı ve faydalı hale getirmenin yollarını ara…
ÖZgün mutluluğunun anahtarı kendindedir... 
Yaşama yaklaşımında, algılayışında, yorumlayışında… 
Sana ait olmayan şeylerin ve elinde olmayanın mutluluğunun kriterlerini belirlemesine
veya seni mutsuz etmesine izin vermezsen, 
Seni olumsuz olana ve menfaatlerine odaklamaya iten dış koşulların bencilliğin ve ayrılığın
soğuk hücrelerine sürüklediğini fark edip,
kendi özüne ve kökenlerine yönelirsen, karakterinin güçlü yönlerini bilir, 
Ruhunun erdemlerini eyleme geçirirsen, maddiyatı ve maneviyatı dengelersen...
yaptığın her şeyi hakkını vererek yapar ve
Liyakatle adam gibi yaşarsan...
bunların farkında olduğun her AN mutluluğunu kutlar ve yaşamını kutsarsın...
....
Tüm bunları örnekleriyle, fikirleriyle öğreten, bizlere ilham olan filozoflara, idealistlere
ve zamansız bilgileri aktaran Aktif Felsefe okulumuza teşekkürler.


Mutluluk paylaştıkça çoğalır... 


Baharın yaklaştığını hissettiğimiz iki ekinoks arasındaki bugünlerde, içimizdeki canlanmanın farkındalığı ile bilincimiz yüksek olsun.. 

Sevgilerimle

Uğur Başak Arpacıoğlu