22 Mayıs 2013 Çarşamba

25 Mayıs Dünya Etik Günü yaklaşırken…

Etik/ ahlak insanın kendisi karşısındaki sorularıdır:
Kimim?  Nereden geliyorum? Nereye gidiyorum? Ne için yaşıyorum ? Var olma nedenim nedir ? Benden ne olur bu hayatta ?
Neye değer ?
Kalıcı olan mı peşinde olduğum geçici olan mı ?

Etik/ ahlak kendini tanıma bilgisidir.
Erdemler ve zamansız evrensel değerler üzerinde temellenen kişiliğin geliştirilmesi ve biçimlendirilmesidir.
Bireyin ahenklileştirilmesidir.

Düşünceleri, duyguları, sözleri, davranışları birbiriyle uyumlu bir çizgi üzerine oturtmaktır.

Koşullara bağlı olmadan her daim ahlaklı, erdemli, güzel, adil, doğru ve iyi insan olabilmek bireyin kendi içinde potansiyel halde bulunan faziletlerini geliştirmesi ile mümkün olur.

Uzun lafın kısası...Ahlaklı bir yaşam özü ve sözü bir olmaktır.

Evrensel yasalara ve doğaya uygun olarak kendini inşa edersen ancak o İnsanlık İdeali ile buluşmaya yolculukta adım adım yol alırsın, adam olmaya doğru…

Ve bunu insanın kendisinden başka kimse onun için yapamaz…
Evren bile…Kader bile…Özgür irade küreklerini eline almanı ister Büyük Okul.
Kendini inşa edecek insanın özünün gür sesini duymak ister Sessizlikteki Ses…
Erdemlerini denemelerle sınar hayat…Olgunlaşıp olgunlaşmadığını görmek istercesine.

“Ben kimim ?” diye sordun mu sen de benim gibi aynada kendine ?

Kim olduğun, ne olduğun yaşamında ve yaşadıklarında görülür,
Okuduklarında değil, onlardan özümsediklerinle yaşam halısına dokuduklarında örülüdür.
Planlarında değil, anlarına koyduğun bilinçte, 
Söylediklerinde değil, eylediklerinde,
Yazdıklarında değil, yazgında
Sözlerinde değil, gözlerindeki özünde görülür.

....

Her şeyin gittikçe artan bir hızla değiştiği zamanın dirseğinde yaşıyorsun,
oynak bir zemin üzerinde nasıl onurunla ayakta kalınacağının mücadelesini veriyorsun…

Var olma nedenini unutmayan bilinçli ve ahlaklı bir insansın.
Varlığına ve yaşama hakkını vermek istiyorsun.

Temellerin ezeli ve ebedi değerlere, evrensel ilkelere dayanıyor mu sorgula.
Erdemlerini mi yaşıyorsun, kusurlarını mı ?
Er’demleniyor musun her dem, olgunlaşıyor musun yaşamda ? 
Yoksa yaşlanıyor musun ?

Erdemlerine eğilirsen, Varlığına değer verirsin, 
O’na verdiğin değerle değerlenirsin, en değerli ve ölümsüz kalıcı özüne…

Böylece erdemleri ahlaklı bir insan örneğinde yaşatırsın, tohumları korur geleceğe aktarırsın, topraklar uygun olduğu zamanda ekilmek üzere...

Ne zaman umutsuzluğa kapılırsan...Doğayı gözle..Doğadaki bilgelikte tüm cevapları bulacaksın…

Nasıl ağaçlar köklerini derinleştirip sağlam zeminlere ulaşarak verimli kaynaklardan beslendiklerinde dalları göğe doğru yükselir, büyümeye devam eder ve meyvelerini, gölgelerini, varlıklarını diğerlerine doğal bir şekilde sunarlarsa, kökleri sağlam olan insanlar da ağaçlar gibi yaşarlar...

"Topraktan gelen toprağa döner, göksel bir tohumdan filizlenense göklere..."

Bflex@lifeinflux 

22.05.2013, Kadıköy 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder