Mademki
ben güneşe kulum,
güneşten söz açmalıyım size.
Mademki gece değilim ben,
mademki karanlığa tapmıyorum,
düşten dem vurmak nafile.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
elimi eteğimi çekmeliyim üzerinden
ferah, mâmur olan yerin.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
doğmalıyım ortasında harabelerin.
Gerçi bugün bir kuru elmayım,
ama değerim ağacımdan çok.
Gerçi sarhoşum, yıkılmışım ama
doğru lâf etmedeyim,
erkekçe konuşmadayım.
mademki karanlığa tapmıyorum,
düşten dem vurmak nafile.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
elimi eteğimi çekmeliyim üzerinden
ferah, mâmur olan yerin.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
doğmalıyım ortasında harabelerin.
Gerçi bugün bir kuru elmayım,
ama değerim ağacımdan çok.
Gerçi sarhoşum, yıkılmışım ama
doğru lâf etmedeyim,
erkekçe konuşmadayım.
Benim
gönlümün kokusu
yöresindeki topraktan gelir.
Ben o topraktan utanırım da
nedense bir tek söz söyleyemem suya dair.
Güzel yüzünden kaldır perdeni,
böyle konuşmayı yakıştırma bana.
Taş gibi kaskatıysa senin kalbin,
bak benim kalbim yanmış, ateş haline gelmiş.
Bir iyilik eder, şişeyi alırsan eline,
bir de bakacaksın ki kadehle şarap bende dile gelmiş.
Ben o topraktan utanırım da
nedense bir tek söz söyleyemem suya dair.
Güzel yüzünden kaldır perdeni,
böyle konuşmayı yakıştırma bana.
Taş gibi kaskatıysa senin kalbin,
bak benim kalbim yanmış, ateş haline gelmiş.
Bir iyilik eder, şişeyi alırsan eline,
bir de bakacaksın ki kadehle şarap bende dile gelmiş.
Rumi
Aşıklık
bahsini dinledim ya evvelde
Canı,
gönlü, gözü tükettim yolunda
Dedim:Hani
aşık ile maşuk iki kişiydi?
Meğer
ikisi birmiş; şaşılık bende!
Rubaiyat 1246
Kendini sevdiğin zaman, Sevgili’yi bulamazsın.
kendinden geçince, Sevgili’ye yaklaşırsın.
kendinde olduğun zaman, bir sivrisineğe av olursun.
kendinden geçince, güçlenir, fili bile avlarsın.
kendinde olduğun zaman, gam bulutlarının ardında kalırsın.
kendinden geçince, kucağına ay doğar, her tarafı aydınlatırsın.
kendinde olduğun zaman, Sevgili’yi kaçırırsın.
kendinden geçince, Sevgili’nin aşk şarabını içersin.
kendinde olduğun zaman, sonbahardaymış gibi üşürsün.
kendinden geçince, kışın bile ilkbahar olursun.
kendinde olduğun zaman, kendini seversin.
kendinden geçince, gülün bile kıskandığı bir âşık olursun.
kendinden geçince, Sevgili’ye yaklaşırsın.
kendinde olduğun zaman, bir sivrisineğe av olursun.
kendinden geçince, güçlenir, fili bile avlarsın.
kendinde olduğun zaman, gam bulutlarının ardında kalırsın.
kendinden geçince, kucağına ay doğar, her tarafı aydınlatırsın.
kendinde olduğun zaman, Sevgili’yi kaçırırsın.
kendinden geçince, Sevgili’nin aşk şarabını içersin.
kendinde olduğun zaman, sonbahardaymış gibi üşürsün.
kendinden geçince, kışın bile ilkbahar olursun.
kendinde olduğun zaman, kendini seversin.
kendinden geçince, gülün bile kıskandığı bir âşık olursun.
Rumi
Biz şarapsız ve kadehsiz olmaktan memnunuz,
Bizim için kötü de, iyi de söyleseler biz memnunuz,
Bize “sizin sonunuz yok” diyorlar;
Biz “sonsuz” olmaktan memnunuz.
Bizim için kötü de, iyi de söyleseler biz memnunuz,
Bize “sizin sonunuz yok” diyorlar;
Biz “sonsuz” olmaktan memnunuz.
Rumi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder