Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık romanında çingene Melquiades,
Makedon simyacıların sekizinci harikası olarak tanıttığı mıknatıs ile Macondo'ya
gelir ...peşinde tencere tava, yıllar önce kaybolmuş eşyalar…Ne varsa sürükleyerek
gezer Macondo sokaklarında…
"Her şeyin canı vardır" diye ilan
eder, "Sadece Ruhlarını canlandırmasını bilmek gerekir."
Pırlanta ruhlara...
Mıknatıs ve Aşk ( L’aimant et L’amour )
Aşka benzer
Mıknatısın kuvveti
S'arar cevheri
Kutuplar arası
Aşk akar
Kimi söze
Kimi öze bakar
Her ins’an
Aşk ile yo(ğ)rulur
Tecrübeyle doğrulur
Bedenler kavuşur
Ruhlar birl'eş'mez
Ben der’beder
Aşk bedenden öte gider
Aşk bedenden öte gider
Tinsel
arayış
Tende
yerl’eş’mez
Durulmaz akış
Aşk dur'duru'lmaz
Aşk dur'duru'lmaz
Döngüseldir gird'abın
Kalbindir merkezin
Bilincini yaparsan eksenin
Işıkla pırıldar cevherin
K'ömür elmasa dönüşür
Cevher mü'cevhere
Yedi renk BİR içinde
AŞK olur...
Kalbindir merkezin
Bilincini yaparsan eksenin
Işıkla pırıldar cevherin
K'ömür elmasa dönüşür
Cevher mü'cevhere
Yedi renk BİR içinde
AŞK olur...
Mıknatıs ve Aşk / L’aimant et L’amour
Mıknatısın aşkı / L’amour de l'aimant
Elmasların aşkı / Amour de diamants
B’aşk,
Nisan 2007
Düzenlemelerle, Mart 2015
s’ÖZ’lük:
Mıknatıs: Manyetit (Fe3 O4)
Es.Anadolu: Magnesia
(Manisa)
Gr. Magnetes, magnetes lithos (Manisa taşı)
Fr. Aimant
İnsan: nisyan kökeninden, unutmak, Kim olduğunu
unutan
Kutup: Ar. Kutb: 1. eksen, aks. 2. Tasavvufta en
yüksek mertebeye erişmiş kişi.
Derbeder: Fa. Dar ba dar. Kapı kapı (dolaşan),
dilenci, evsiz, barksız. Fa. Dar: kapı
Bazı b’ilgiler ilgi beklerler :
Doğal mıknatıslar ilk defa Anadolu’da Manisa il sınırları içinde
M.Ö 800 yılında Yunanlılar tarafından bulunmuştur. Günümüzde de doğal mıknatıs
taşları Manisa ilinde bulunmaktadır. Manyetik alanları, günümüzde kullandığımız
yapay mıknatıslar gibi sonradan kazandırılmış olarak değil yapısından dolayı
kendiliğinden bulunmaktadır.
Mıknatıs taşının diğer adı da magnetittir.
Mıknatıslarda itme veya çekme kuvveti, mıknatısın kutup şiddetiyle doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır.
Manyetik özellik, elektronların, kendi ekseni çevresindeki hareketleri (spinleri)
ile ilişkilidir. Elektronları
eşleşmiş olan atomlar, manyetik
özellik göstermezler. Çünkü eşlenmiş elektronlar, birbirine karşıt yönde döneceğinden manyetik alanları
birbirini yok eder. Sonuçta madde, diyamanyetik özellikte
olur.
Eşlenmemiş bir elektronu
bulunan maddeler, zayıf bir manyetik
etki gösterirler. Eşlenmemiş elektron sayısı arttıkça manyetik özellik artar.
Bir elementin ferromanyetik olması
için aşağıdaki koşulları sağlaması gerekir:
1. Tam dolu olmayan d ve f yörüngelerine sahip olmalıdır.
2. Kristal örgüde atomlar, birbirine
çok yakın olmamalıdır. Aksi durumda, komşu atomlardaki tek elektronlar etkileşerek, zıt yönde
dönme kazanır ve böylece elektron
eşlenmesi yaparak etkilerini yok ederler.
3. Atomlar, kristalde
birbirinden çok uzakta olmamalıdır. Aksi halde bir atomdaki eşlenmemiş
elektronlar komşu atomlardaki elektronlarla etkileşip aynı bir doğrultuda
düzenlenemezler.
Tüm
metaller içinde, demir hayati önem taşır. Bir yıldızın çekirdeğinde demirin
birikmesi, süpernova patlamasını tetikler ve böylece hayat için gerekli olan atomların tüm evrene yayılmasına imkân
verir. Demir atomlarının, Dünya'nın ilk aşamalarında, çekirdekte oluşturduğu yerçekimiyle üretilen ısı, Dünya'nın başlangıcındaki kimyasal farklılıklara neden olmuştur. Bunun
arkasından atmosferin ve
sonuçta da hidrosferin
oluşumunu sağlamıştır. Dünya'nın
merkezinde bulunan erimiş demir, dev bir mıknatıs görevi yapar ve Dünya'nın manyetik
alanını oluşturur. Bu alan sayesinde, Dünya'nın yüzeyini morötesi(UV) kozmik radyasyondan koruyan Van Allen radyasyon kuşakları; yani manyetik
kalkan oluşur. Aynı şekilde, hayati önem taşıyan ozon tabakası kozmik ışınların yıkımından korunmuş olur.
Bir çubuk mıknatıs ikiye bölündüğünde, meydana gelen her
bir parçanın yine N ve S kutuplu küçük bir mıknatıs olduğu görülür. Bölme
işlemi atomik boyutlara kadar devam ettirilse bile, yine her parçanın iki
kutuplu bir mıknatıs olduğu, tek kutuplu mıknatıs elde edilemeyeceği
sonucuna varılır.
Torus enerji alanı, çift kutuplu çekim alanını kullanan, kendi kendisini sürekli yenileyen ve arttıran sonsuz bir enerji modelidir. Çift kutbun birbirine yarattığı etki harcadığı enerjiden daha fazlasını üreterek kendi kendine devam eder. Bu kutupluluğun yarattığı enerjinin döngüsüne TORUS modeli adı verilir.
Mon
enfant nue sur les galets
Çocuğum çakıl taşları üzerinde çıplak
Le vent dans tes cheveux défaits
Çözülmüş saçlarında rüzgar
Comme un printemps sur mon trajet
Yolumun üzerindeki ilkbahar gibi
Un diamant tombé d'un coffret
Çekmeceden düşen bir elmas
Seule la lumière pourrait défaire nos repères secrets
Sadece ışık gizli işaretlerimizi çözebilecekti
Où mes doigts pris sur tes poignets
Ellerimin bileklerini tuttuğu yerde
Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap
L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,
Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde
Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada
L'amour comme s'il en pleuvait
Aşk yağan yağmur gibi
Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak
Le ciel prétend qu'il te connaît
Gökyüzü seni tanıdığını öne sürüyor
Il est si beau c'est sûrement vrai
O öyle güzel ki bu kesinlikle doğru
Lui qui ne s'approche jamais
Asla yaklaşmayan kendisi
Je l'ai vu pris dans tes filets
Onu ağlarına aldığını gördüm
Le monde a tellement de regrets
İnsanların pek çok özlemleri var
Çocuğum çakıl taşları üzerinde çıplak
Le vent dans tes cheveux défaits
Çözülmüş saçlarında rüzgar
Comme un printemps sur mon trajet
Yolumun üzerindeki ilkbahar gibi
Un diamant tombé d'un coffret
Çekmeceden düşen bir elmas
Seule la lumière pourrait défaire nos repères secrets
Sadece ışık gizli işaretlerimizi çözebilecekti
Où mes doigts pris sur tes poignets
Ellerimin bileklerini tuttuğu yerde
Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap
L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,
Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde
Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada
L'amour comme s'il en pleuvait
Aşk yağan yağmur gibi
Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak
Le ciel prétend qu'il te connaît
Gökyüzü seni tanıdığını öne sürüyor
Il est si beau c'est sûrement vrai
O öyle güzel ki bu kesinlikle doğru
Lui qui ne s'approche jamais
Asla yaklaşmayan kendisi
Je l'ai vu pris dans tes filets
Onu ağlarına aldığını gördüm
Le monde a tellement de regrets
İnsanların pek çok özlemleri var
Tellement
de choses qu'on promet
Söz verdiğimiz pek çok şey (var)
Une seule pour laquelle je suis fait
Tam kendisine göre olduğum tek bir kadın (var)
Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap
L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,
Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde
Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada
L'amour comme s'il en pleuvaitAşk yağan yağmur gibi
Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak
On s'envolera du même quai
Aynı alandan havalanacağız
Les yeux dans les mêmes reflets
Gözlerimiz aynı aynalarda
Pour cette vie et celle d'après
Bu hayat ve bundan sonraki hayat için
Tu seras mon unique projet
Sen benim tek projem olacaksın
Je m'en irai poser tes portraits
Gidip resimlerini koyacağım
A tous les plafonds de tous les palais
Bütün sarayların tavanlarına
Sur tous les murs que je trouverai
Bulacağım bütün duvarların üzerine
Et juste en dessous, j'écrirai
Ve tam altına yazacağım
Que seule la lumière pourrait…
Sadece ışığın..(gizli işaretlerimizi çözecebileceğini)
Et mes doigts pris sur tes poignets
Ve parmaklarım bileklerini tuttu
Je t'aimais, je t'aime, je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Söz verdiğimiz pek çok şey (var)
Une seule pour laquelle je suis fait
Tam kendisine göre olduğum tek bir kadın (var)
Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap
L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,
Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde
Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada
L'amour comme s'il en pleuvaitAşk yağan yağmur gibi
Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak
On s'envolera du même quai
Aynı alandan havalanacağız
Les yeux dans les mêmes reflets
Gözlerimiz aynı aynalarda
Pour cette vie et celle d'après
Bu hayat ve bundan sonraki hayat için
Tu seras mon unique projet
Sen benim tek projem olacaksın
Je m'en irai poser tes portraits
Gidip resimlerini koyacağım
A tous les plafonds de tous les palais
Bütün sarayların tavanlarına
Sur tous les murs que je trouverai
Bulacağım bütün duvarların üzerine
Et juste en dessous, j'écrirai
Ve tam altına yazacağım
Que seule la lumière pourrait…
Sadece ışığın..(gizli işaretlerimizi çözecebileceğini)
Et mes doigts pris sur tes poignets
Ve parmaklarım bileklerini tuttu
Je t'aimais, je t'aime, je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder