5 Mart 2015 Perşembe

Mıknatıs ve Aşk

Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık romanında çingene Melquiades, Makedon simyacıların sekizinci harikası olarak tanıttığı mıknatıs ile Macondo'ya gelir ...peşinde tencere tava, yıllar önce kaybolmuş eşyalar…Ne varsa sürükleyerek gezer Macondo sokaklarında…
"Her şeyin canı vardır" diye ilan eder, "Sadece Ruhlarını canlandırmasını bilmek gerekir."

Pırlanta ruhlara...

Mıknatıs ve Aşk  ( L’aimant et L’amour )

Aşka benzer
Mıknatısın kuvveti
Manyetik al'anı
S'arar cevheri

Kutuplar arası
Aşk akar
Kimi söze  
Kimi öze bakar

Çe’kime kapı'lan 
Her ins’an   
Aşk ile yo(ğ)rulur
Tecrübeyle doğrulur

Bedenler kavuşur 
Ruhlar birl'eş'mez 
Ben der’beder 
Aşk bedenden öte gider

Tinsel arayış
Tende yerl’eş’mez
Durulmaz akış
Aşk dur'duru'lmaz

Döngüseldir gird'abın
Kalbindir merkezin
Bilincini yaparsan eksenin
Işıkla pırıldar cevherin

K'ömür elmasa dönüşür
Cevher mü'cevhere
Yedi renk BİR içinde
AŞK olur... 

Mıknatıs ve Aşk / L’aimant et L’amour

Mıknatısın aşkı / L’amour de l'aimant

Elmasların aşkı / Amour de diamants


B’aşk, Nisan 2007
Düzenlemelerle, Mart 2015


s’ÖZ’lük: 
Mıknatıs: Manyetit (Fe3 O4)
Es.Anadolu:  Magnesia (Manisa)
Gr. Magnetes, magnetes lithos (Manisa taşı)
Fr. Aimant

İnsan: nisyan kökeninden, unutmak, Kim olduğunu unutan
Kutup: Ar. Kutb: 1. eksen, aks. 2. Tasavvufta en yüksek mertebeye erişmiş kişi. 
Derbeder: Fa. Dar ba dar. Kapı kapı (dolaşan), dilenci, evsiz, barksız. Fa. Dar: kapı


Bazı b’ilgiler ilgi beklerler : 
Doğal mıknatıslar ilk defa Anadolu’da Manisa il sınırları içinde M.Ö 800 yılında Yunanlılar tarafından bulunmuştur. Günümüzde de doğal mıknatıs taşları Manisa ilinde bulunmaktadır. Manyetik alanları, günümüzde kullandığımız yapay mıknatıslar gibi sonradan kazandırılmış olarak değil yapısından dolayı kendiliğinden bulunmaktadır. 

Mıknatıs taşının diğer adı da magnetittir.

Mıknatıslarda itme veya çekme kuvveti, mıknatısın kutup şiddetiyle doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır. 

Manyetik özellik, elektronların, kendi ekseni çevresindeki hareketleri (spinleri) ile ilişkilidir. Elektronları eşleşmiş olan atomlar, manyetik özellik göstermezler. Çünkü eşlenmiş elektronlar, birbirine karşıt yönde döneceğinden manyetik alanları birbirini yok eder. Sonuçta madde, diyamanyetik özellikte olur.

Eşlenmemiş bir elektronu bulunan maddeler, zayıf bir manyetik etki gösterirler. Eşlenmemiş elektron sayısı arttıkça manyetik özellik artar. Bir elementin ferromanyetik olması için aşağıdaki koşulları sağlaması gerekir: 1. Tam dolu olmayan d ve f yörüngelerine sahip olmalıdır. 2. Kristal örgüde atomlar, birbirine çok yakın olmamalıdır. Aksi durumda, komşu atomlardaki tek elektronlar etkileşerek, zıt yönde dönme kazanır ve böylece elektron eşlenmesi yaparak etkilerini yok ederler. 3. Atomlar, kristalde birbirinden çok uzakta olmamalıdır. Aksi halde bir atomdaki eşlenmemiş elektronlar komşu atomlardaki elektronlarla etkileşip aynı bir doğrultuda düzenlenemezler.

Tüm metaller içinde, demir hayati önem taşır. Bir yıldızın çekirdeğinde demirin birikmesi, süpernova patlamasını tetikler ve böylece hayat için gerekli olan atomların tüm evrene yayılmasına imkân verir. Demir atomlarının, Dünya'nın ilk aşamalarında, çekirdekte oluşturduğu yerçekimiyle üretilen ısı, Dünya'nın başlangıcındaki kimyasal farklılıklara neden olmuştur. Bunun arkasından atmosferin ve sonuçta da hidrosferin oluşumunu sağlamıştır. Dünya'nın merkezinde bulunan erimiş demir, dev bir mıknatıs görevi yapar ve Dünya'nın manyetik alanını oluşturur. Bu alan sayesinde, Dünya'nın yüzeyini morötesi(UV)  kozmik radyasyondan koruyan Van Allen radyasyon kuşakları; yani manyetik kalkan oluşur. Aynı şekilde, hayati önem taşıyan ozon tabakası kozmik ışınların yıkımından korunmuş olur. 

Bir çubuk mıknatıs ikiye bölündüğünde, meydana gelen her bir parçanın yine N ve S kutuplu küçük bir mıknatıs olduğu görülür. Bölme işlemi atomik boyutlara kadar devam ettirilse bile, yine her parçanın iki kutuplu bir mıknatıs olduğu, tek kutuplu mıknatıs elde edilemeyeceği sonucuna varılır.

Torus enerji alanı, çift kutuplu çekim alanını kullanan, kendi kendisini sürekli yenileyen ve arttıran sonsuz bir enerji modelidir. Çift kutbun birbirine yarattığı etki harcadığı enerjiden daha fazlasını üreterek kendi kendine devam eder. Bu kutupluluğun yarattığı enerjinin döngüsüne TORUS modeli adı verilir.





Je T'aimais, Je T'aime, Je T'aimerai‎ - Francis Cabrel

Mon enfant nue sur les galets
Çocuğum çakıl taşları üzerinde çıplak

Le vent dans tes cheveux défaits
Çözülmüş saçlarında rüzgar

Comme un printemps sur mon trajet
Yolumun üzerindeki ilkbahar gibi

Un diamant tombé d'un coffret
Çekmeceden düşen bir elmas

Seule la lumière pourrait défaire nos repères secrets
Sadece ışık gizli işaretlerimizi çözebilecekti

Où mes doigts pris sur tes poignets
Ellerimin bileklerini tuttuğu yerde

Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim

Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap

L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,

Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde

Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada

L'amour comme s'il en pleuvait
Aşk yağan yağmur gibi

Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak

Le ciel prétend qu'il te connaît
Gökyüzü seni tanıdığını öne sürüyor

Il est si beau c'est sûrement vrai
O öyle güzel ki bu kesinlikle doğru

Lui qui ne s'approche jamais
Asla yaklaşmayan kendisi

Je l'ai vu pris dans tes filets
Onu ağlarına aldığını gördüm

Le monde a tellement de regrets
İnsanların pek çok özlemleri var 

Tellement de choses qu'on promet
Söz verdiğimiz pek çok şey (var)

Une seule pour laquelle je suis fait
Tam kendisine göre olduğum tek bir kadın (var)

Je t'aimais, je t'aime et je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim

Quoi que tu fasses
Ve ne yaparsan yap

L'amour est partout où tu regardes
Aşk baktığın her yerde,

Dans les moindres recoins de l'espace
Uzayın en küçük gizli köşelerinde

Dans le moindre rêve où tu t'attardes
Takılıp kaldığın en küçük rüyada

L'amour comme s'il en pleuvait
Aşk yağan yağmur gibi

Nu sur les galets
Çakıl taşları üzerinde çıplak

On s'envolera du même quai
Aynı alandan havalanacağız

Les yeux dans les mêmes reflets
Gözlerimiz aynı aynalarda

Pour cette vie et celle d'après
Bu hayat ve bundan sonraki hayat için

Tu seras mon unique projet
Sen benim tek projem olacaksın

Je m'en irai poser tes portraits
Gidip resimlerini koyacağım

A tous les plafonds de tous les palais
Bütün sarayların tavanlarına

Sur tous les murs que je trouverai
Bulacağım bütün duvarların üzerine

Et juste en dessous, j'écrirai
Ve tam altına yazacağım

Que seule la lumière pourrait…
Sadece ışığın..(gizli işaretlerimizi çözecebileceğini)

Et mes doigts pris sur tes poignets
Ve parmaklarım bileklerini tuttu

Je t'aimais, je t'aime, je t'aimerai
Seni seviyordum, seni seviyorum, seni seveceğim 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder